Velekad żera/nâ licehenneme keśîran mine-lcinni vel-ins(i)(s) lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ velehum a’yunun lâ yubsirûne bihâ velehum âżânun lâ yesme’ûne bihâ(c) ulâ-ike kel-en’âmi bel hum edall(u)(c) ulâ-ike humu-lġâfilûn(e)
Mealler: https://www.kuranmeali.com/AyetKarsilastirma.php?sure=7&ayet=179
Meal yazarlarının makul bir anlam çıkarmak için çırpınmaları ne yazık ki başka bir tahrifin kapısını açmaktadır.
Mevcuttaki mealleri biraz dikkatli okursak durumu çok da kurtarmış gibi gözükmemektedirler.
Bu âyetin Âsım kıraatinde ve el yazması Meşhed Nüshası’ndaki yazılışı şu şekildedir:
Bu görsellerde 22 tane el yazması nüsha listelendi.
Her nüshadaki yazılışın karşısına Âsım kıraatindeki yazılışı yazdım ki karşılaştırma yapılabilsin.
Bu 22 nüshanın sadece 5 tanesinde kelime şu şekilde geçiyor:
Geriye kalan 17 nüshada ise kelime şu şekilde geçiyor:
İki yazım arasındaki farka dikkat ederseniz birinde 3.harf olarak ELİF var, diğer 17 tanesinde ise o ELİF yok!
Eğer Âsım kıraatinde olduğu gibi; kelimenin kökü ZERAE olarak kabul edilirse bu ELİF harfi kelimenin ASIL HARFLERİNDEN biri demektir ama 17 tanesinde bu asıl harf yok, halbuki o ELİF durumu çok değiştiriyor.
Eğer Âsım kıraatindeki yazım doğru kabul edilirse; hiç sağa sola kıvranmaya gerek yok, bu, cinlerden ve insanlardan birçoğu daha en başta "cehennem için yetiştirilmişlerdir" demektir.
Meal yazarları durumu kurtarmak adına kelimelere hiç olmayacak manalar vererek bir tahrifatı başka bir tahrifatla örtmek yerine el yazmalarına müracaat etmeyi seçselerdi her halde daha iyi olurdu.
Bu gibi durumlarda TAHMİN değil, İŞTİKAK yapmak lazım gelir.