En’âm 6/154-155-156-157

6:154

Zaten Musa’ya o Kitabı; iyi davranana iyiliklerimizi tamamlasın, her şeyi açıklasın, bir rehber ve bir ikram olsun diye vermiştik. Belki Sahipleriyle yüzleşeceklerine inanırlar.

6:155

İşte bu, indirdiğimiz bereketli Kitaptır. Ona uyun ve kendinizi koruyun ki iyilik bulasınız.

6:156

Yoksa kalkar, "Kitap bizden önceki iki topluluğa indirilmişti. Biz onların okuduklarından habersiz kaldık." diyebilirdiniz.

6:154

Ya da şöyle diyebilirdiniz: “Eğer o Kitap bize indirilmiş olsaydı ona onlardan daha iyi uyardık." İşte size Rabbinizden açık bir belge, bir rehber ve bir ikram geldi. Bundan sonra Allah’ın âyetleri karşısında yalana sarılandan ve onlardan yüz çevirenden daha yanlış kim olabilir? Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerine karşılık azabın kötüsü ile cezalandıracağız.
(Süleymaniye Vakfı MEALİ)

Bu meal yazarlarının (ve tabii diğerlerinin) bu âyetlere verdikleri bu mealler hem âyetlerde anlatılmak isteneni bambaşka tarafa çekmekte hem de bu mealleri okuyanlar üzerinde sadece İTİRAZ oluşturmaktadır. Yukarıdaki meal insanın âyetlere inanmasına değil, tam tersi, inanmamasına gerekçe olacaktır.

Sadece meali bile dikkatli şekilde okuduğumuzda meal yazarlarının nerelere savrulduğunu görmek mümkündür:

En’âm 6/154…. Zaten Musa’ya o Kitabı; iyi davranana iyiliklerimizi tamamlasın, her şeyi açıklasın, bir rehber ve bir ikram olsun diye vermiştik. Belki Sahipleriyle yüzleşeceklerine inanırlar.

Bu mealde; Musa’ya kitap verildiği, o Kitabın iyi davrananlara rehber olsun diye, iyilikleri tamamlasın diye (sanki iyilikler eksikmiş), ikram olsun diye gönderildiği bildirilmektedir…

En’âm 6/155… İşte bu, indirdiğimiz bereketli Kitaptır. Ona uyun ve kendinizi koruyun ki iyilik bulasınız.

Burada ise; "işte bu" denilerek elimizde tuttuğumuz Kitap kastedilmekte, onun bereketli bir Kitap olduğu belirtilmektedir.

Bir önceki âyete (En’âm 6/154) verilen mealde Musa’ya verilen Kitabın indirilme gerekçesi bildirilmişti…

PEKİ, BU KİTABIN İNDİRİLME GEREKÇESİ NEDİR?

En’âm 6/156… Yoksa kalkar, "Kitap bizden önceki iki topluluğa indirilmişti. Biz onların okuduklarından habersiz kaldık." diyebilirdiniz.

"onların okuduklarından habersiz kalırdık"… Yani onların okuduklarından habersiz kalmasınlar diye indirilmiş.

Peki; bugün Kur’an’daki lisanı bilmeyenler ne yapacak? Madem sırf daha öncekilerden habersiz kalınmasın diye Kitap indiriliyor… Biz ne yapacağız?

Sanırım mealde geçen "bizden önceki iki topluluk" ifadesinde geçen "iki topluluk" kelimesinin bu meal yazarları tarafından "Yahudi ve Hıristiyanlar" olarak görüldüğünü açıklamama gerek yok.

Bu meal yazarları "Tasdik! Tasdik!" diyerek âyetlerin altına Yahudilerin ellerindeki Kitaptan (ki o Kitabı haksız yere "Tevrat" diye adlandırıyorlar) pasajlar koyduklarını, hatta BAKARA 143. âyete şu görseldeki dipnotu düşerek KIBLE değişikliğine Yahudilerin elindekinden delil getirdiklerini daha önce de defalarca gündeme getirmiştim.

Sadece bu da değil;

Çok daha fazla örnek getirebilirim fakat bu kadarı bile yeterlidir. Şimdi, bunlara göre, Yüce Allah’ın gönderdiği Tevrat ve İncil ortadadır, hatta birçok hususta ona uyulmaktadır da hatta Resul bile kendisine Kur’an verilmesine rağmen onlara uymak zorundadır, e peki, madem onlar varsa ve böyle ise neden Kur’an gönderildi?

Şunun için:
En’âm 6/156… Yoksa kalkar, "Kitap bizden önceki iki topluluğa indirilmişti. Biz onların okuduklarından habersiz kaldık." diyebilirdiniz.

Yani Kur’an’ın indirilme sebebi; "Biz onların okuduklarından habersiz kaldık." dememeleri için olmuş oluyor.

Oysa, bakın âyet ne diyor? (Tabi ki çalışmalarımızdan bizim elde ettiğimiz sonuca göre)

Süleymaniye Vakfı mealinin yazarları (ve diğerleri) En’âm 155. âyete şu manayı vermişler:
(En’âm 6/155)
وَهٰذَا كِتَابٌ اَنْزَلْنَاهُ مُبَارَكٌ فَاتَّبِعُوهُ وَاتَّقُوا لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَۙ
İşte bu, indirdiğimiz bereketli Kitaptır. Ona uyun ve kendinizi koruyun ki iyilik bulasınız.

Şimdi, bu mealde, âyetin başında gelen VAV (وَ) harfi zaten hiç görülmemiş, görenler ise bu VAV harfini yeni bir cümleye başlama edatı olarak almışlardır!

Ramazan Demir tarafından yayınlandı

Nemo enim ipsam voluptatem quia voluptas sit aspernatur aut odit aut fugit, sed quia consequuntur magni dolores eos qui ratione voluptatem sequi nesciunt. Neque porro quisquam est, qui dolorem ipsum quia dolor sit amet, consectetur, adipisci velit, sed quia non numquam eius modi tempora incidunt ut labore et dolore magnam aliquam quaerat voluptatem.

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir